Otelcilikte Gizlilik
Otelde kalan misafir resepsiyona geldiğinde şok yaşamıştık. Öyle bir dayak yemişti ki, kesinlikle tanıyamadık. Zaten o da tanınmamak için siyah bir gözlük takmıştı. Yüzüne tırnak izleri kapansın diye yara bantları yapıştırmış, kulağında da ısırık izi olduğunu tahmin ettiğimiz yarayı bir sargı ile kapatmıştı.
Sustuk… Sadece konuşmasını bekledik. ‘ hesabımı kesin ’ dedikten sonra başka bir şey konuşmadı. Görüntüye göre sanki hesap daha önce kesilmiş gibiydi. Ödemesini yaptı ve gitti.
Sonradan anladık ki misafirin oda numarasını öğrenen kız arkadaşı, oteldeki odasına kadar gelip doğum gününü kutlamak istemişti. Ancak ne yazık ki oda kapısını açan başka bir hanımdı (!)
Çok alışık olmadığımız ama alışmayı hiç de istemeyeceğimiz bu durum bize bir şey öğretmişti ki, otelde kalan misafirin oda numarası asla söylenmemeliydi.
Misafirin ismi, oda numarası, kaç gece kaldığı, kalacağı, misafirin haricinde başkalarına söylenmez demiştik ya , bu işi kötüye kullanan bir grup uyanık insan , alışkanlık edinmiş, adını soyadını ve oda numarasını öğrendikleri misafirlerin adına restaurant da yiyip içip, adisyonu da imzalayıp, sessiz sedasız kaçıp gidiyorlar. Misafirin de ödeme esnasında itiraz ettiği ve sonucunda imza da tutmadığı gerekçesiyle hesap otele, bilinmeze kalkıyor.
Otelci olarak işimiz çok zordur gerçekten, toplayıp çarptığınızda ayda binlerce insan ağırlamaktayız. Her çeşit insan çeşidi ile karşılaşıyoruz . Kapıdan çıkışa kadar misafirin güvenliği de sorumluluğu da üzerimizde . Hiçbir kimse otelde kalan misafirin oda numarasını bilmek zorunda değildir.
* Otelde kalan misafirin oda fiyatı, ödemeleri ve harcamaları konaklama yapan misafirin haricinde kimseye söylenmemelidir.
* Otel bilgileri gizlidir. Otelde konaklayan kişiler, yapılan iç işler, iç çalışmalar, satışlar, satış politikaları, cirosu, doluluğu, personel maaşları, dışarıdan hiç kimseyle konuşulmayacağı gibi yapıldığı takdirde de kanuni bir suç işlenmiş olur.
* Diğer işletmelerle, özellikle rakip oluşturacak işletmelerle ilgili kötü konuşulmaz . İştir kişinin aynası, başkalarının eğrisini söylemeye gerek yok ki. Biz böyleyiz, onlar öyledir.Tercih zaten misafirindir.
* Misafir otele tekrar geldiğinde, yanında misafiri varsa o istemediği sürece sohbet edilmez, daha önce buraya çok sık geldiği izlenimi verilmez. Bazı insanlar bundan rahatsız olabilir. Önceki gelişi ile ilgili hiçbir konuşma yapılmaz. Tanıyıp tanımamazlığa , görüp görmemezliğe gelinir veya göz göze gelinirse , hafifçe gülümsenir.
* Otelcilik gizli yapılmalıdır. Misafir – Acenta – Firma – otel ilişkileri bir sır gibi yürütülmelidir. Fiyat konuşulmamalı, özellikle acenta fiyatı, şirket fiyatı gibi özel yapılan indirimler telefon görüşmelerinde bile söylenmemeli, yazılı olarak görüşülmelidir. Telefonda ‘ acentadan arıyorum neydi bizim fiyatımız ? ’ sorusuna karşılık, ‘Nerden bileyim ki sizin o acentadan aradığınızı’ tarzından düşünceye sahip olunmalıdır…
* Acentacı otele yanında müşteri ile gelirse de fiyat konuşulmaz .
* Otelde kalan misafirin oda rezervasyonu acenta kanalıyla yapıldıysa , misafire söylenmez. Çünkü misafirin ödeyeceği miktar farklıdır. Acenta komisyonu varsa ki genelde vardır, bu miktarı misafirin bilmemesi gerekir. Etik olmaz.
* Otelde kalan misafirin yaptığı iş kesinlikle konuşulmaz, sorulmaz, kaldı ki, size ne, sana ne, kime ne ? Meraklıyız herkesin ne iş yaptığına.
Kat hizmetleri, resepsiyon, restaurant servis personeli ve oda servisi yapan personel her gün iyi veya kötü bir çok olaya şahit olurlar. Kendi aramızda; ‘ aaa. bak bak sana ne anlatacam.. Şu 1408 de kalan misafir var ya.. ’ diye başlayan dedikoduları çok severiz… İşte o an… Heyecanlanırız… Kan akışımız hızlanır, hareketlerimiz hızlanır… Misafirlerle ilgili bir şeyler paylaşmayı çok isteriz…
Zaman zaman dünyanın en gereksiz sorularını sorarız onlara. Tanıştığımız kişinin isminden önce ne iş yaptığını sorarız , sonra da nereli olduğunu…
Merak ederiz çünkü;
‘ Nerelisiniz ?’
Israrla sormaya devam ederiz ‘ Neresinden?’
Hatta daha da ileri gidip ‘ aslen… aslen nerelisiniz ? ’
Sonra da ‘ toprak sayılırız ’ der konuyu bitiririz…
Ya adam dese ; ‘ Sana nereli lazım ? ’…
Ya da ;
‘ Mutluyum arkadaş ’… MUT dan geldim .
ya da ;
‘ Pireliyim… Pire… Yunanistan dan geldim ’
Bizim kadar paylaşmayı seven (!) başka bir ülke yoktur diye tahmin ediyorum …
Ancak otelciliğin adabı, edebi, etiği, hukuku gizliliktir .
Sır saklanılır, iki kişiliktir, verilmez. Üçüncü kişinizin olmaması dileğiyle..
